İnsan ve Değer Şûrası 2025 Nevşehir/Kozaklı’da 22-24 Ağustos tarihlerinde “Değişen Dünya Düzeni ve Ümmet Bilinci” üst başlığıyla geniş katılımla sempozyum gerçekleştirildi.
“Değişen Dünya Düzeni ve Ümmet Bilinci” temasıyla düzenlenen programda, çağın getirdiği sosyal, teknolojik ve siyasal dönüşümlerin İslam toplumu üzerindeki etkileri çok yönlü şekilde ele alındı.
Açılışta Ümmet Vurgusu
Şûranın açılışı Kur’an-ı Kerim tilavetiyle yapılırken, İnsan ve Değer Hareketi Başkanı Zekeriya Şengöz, açılış konuşmasında ümmet bilincinin yeniden inşa edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Şengöz, “Yeni dünya düzeni, vahyin yerine aklı, ahiretin yerine bu dünyayı koyan bir sistemdir” diyerek Müslüman toplumların birlik içinde hareket etmesi çağrısında bulundu.
22 Ağustos’ta konuşan Prof. Dr. Halis Aydemir, “Bilgi Çağında Hikmeti Yitirmek” konusunu işleyerek, teknolojik dönüşümler karşısında sabit hakikatlerin önemine dikkat çekti. Aydemir, “İnsanın yaratılış gayesi değişmez; tevhid üzere yaşamak ve Allah’a kulluktur,” diyerek temel sorumlulukların altını çizdi.
Aynı gün bir diğer konuşmacı olan Prof. Dr. Muhittin Ataman ise “Değişen Dünya Düzeni ve Çağın Yeniden İnşası” başlıklı sunumunda, Batı medeniyetinin krizlerini ve küresel sistemin İslam dünyası üzerindeki baskılarını analiz etti. Ataman, “Hiçbir Müslümanın umutsuz olma hakkı yoktur. Çözüm, özümüze ve kök değerlerimize dönmektir,” ifadelerini kullandı.
Şûra kapsamında 23 Ağustos’ta yazar Ömer Özkızılcık, “Suriye Devrimi ve Değişen Dengeler” başlıklı sunumunda, Suriye’deki sürecin ilahi bir yardımın eseri olduğunu vurguladı. ABD’nin devrim sürecindeki tutarsız politikalarını ve Türkiye’nin bölgede üstlendiği garantör rolü üzerinde durdu.
Aynı gün gerçekleşen bir diğer sunumda, Ramazan Kayan, “Gazze: Ümmet ve Umut” başlığı altında Gazze direnişinin ümmet bilincindeki yerine değinerek, Filistin’in yalnızlaştırılmasının tarihsel sürecini ele aldı.
24 Ağustos’ta düzenlenen Dijital Çağda İnsan Yetiştirmek konulu panelde yazarlar Said Ercan ve Abdülaziz Kıranşal, dijital çağın gençlik üzerindeki etkilerine değindi. Sosyal medyanın hem bir ifade aracı hem de bir manipülasyon zemini haline geldiğini belirten konuşmacılar, dijital mahremiyetin önemi ve bilinçli dijital vatandaşlık konularını öne çıkardı.
Kıranşal, yapay zekâ ve transhümanizm ideolojisinin “insan fıtratını tehdit eden” bir sürece dönüşme riskine dikkat çekti. 2040’lara yönelik öngörülerde ise beyin çipleri, metaverse ve dijital bilinç gibi teknolojik gelişmelerin insan değerleriyle çelişebileceği uyarısı yapıldı.
Ortak Mesaj: Değerlere Dönüş, Birlik ve Direniş
İnsan ve Değer Şûrası 2025, çağın getirdiği krizlere karşı ümmet birliği, ahlaki değerler, dijital bilinç ve manevi sorumluluklar temelinde bir yeniden inşa çağrısıyla sona erdi. Katılımcılar, geleceğe dair umutlarını İslam medeniyetinin dirilişin de bulduklarını ifade ettiler. Sonuç bildirgesinin okunmasıyla Program sonlandı.