Namaz Risalesi

Hayatta Tevhid- Adalet- Özgürlük- Mutluluk için uygulama modelleri: 1- Namaz, 2- Oruç, 3- Hac- Umre, 4- Zekat… Allah, insanların bireysel, sosyal, siyasal, ekonomi, kültürel var oluşlarında nasıl olacaklarına dair bizlere yol göstermektedir. Günlük hayatında Neyi- Nasıl- Niçin- Ne Zaman ve Kim ile yapacağını bilmeyenlerin Namaz, Oruç, Zekat ve Hacc’a bakması yeterlidir. İslam’ı öğrenmek, bilmek, anlamak ve yaşamak için Namaz’ı öğrenmek, bilmek, anlamak ve yaşamak yeterlidir.

Namaz ve diğer her şeyin temeli; fıtrat, vahiy, tecrübe, akıl ve ihtiyaçlar doğrultusunda içtihadi bir çizgi dahilinde süren yaşam teorisi ve pratiği vardır. Namaz’ı Vahiy, Resulullah’a intikal eden İbrahimi tecrübe, Resulullah’ın pratiği ve Müslümanların içtihadi yorumuna göre kılıyoruz.

Namaz, Kul’un Rabbi ile istişare etmesidir. Namaz; psikolojik, sosyolojik, siyasi, kültürel, bireysel, toplumsal, yerel, küresel, ailevi durumları vahiy ve ruh olarak Allah ile istişare etmektir.

Namaz’ı huşu ile kılmak Namaz‘ın gerçek anlamda edasının şartlarındandır. Namaz’da Mirac’a yükselmek, yani ruhsal yüceliği ve ahlakı yakalamak şuurla olur. Namaz’da huşu denildiğinde Allah ile trans bir iletişimden bahsedilir. Allah dışında hiçbir şeyin düşünülmemesi gerektiği iddia edilir. Dünyevi hiçbir meselenin akla getirilmemesi ve gelmesi halinde namazın zedelendiğinden bahsedilir. Oysa Namaz; Kul’un Allah ile dertleşme zamanıdır. Dünya sorunlarını Allah ile konuşma zamanıdır. Kulun iki namaz vakti arasında yaşadıklarının muhasebesini yapmak zamanıdır. Ayetlerde ifade edilen ekonomik- siyasi- sosyolojik- psikolojik- kültürel meseleleri Allah ile konuşma zamanıdır. Bu buluşmada İnsan zihni en yaratıcı fikirler, yaklaşımlar, tesbitler ve çözümler bulabiliyor. Bunlar vesvese değildir. Allah’ın rahmetini vesvese diyerek mahkûm edilmemelidir.

Müslümanlar, Allah ile buluşma saatlerine riayet etmelidirler. Namaz, Müslümanın Allah ile buluşmak üzere söz verdiği zamandır. Allah ile buluşmaya söz verip, sözünde duranlar ise kurtuluşa erenlerdir. Namaz kılmayan Müslüman, Allah’a buluşmak üzere vermiş olduğu sözde durmamış olur. Allah, buluşma vakitlerinde insanları her daim bekliyor. Birçok insan ne yazık ki, buluşma vaktinde(namaz) buluşma yerinde(temiz bir yer) bulunmuyor. Söz verdiği saatte Rabbi ile buluşan insanlar bir taraftan verdiği sözü yerine getirmenin mutluluğunu yaşarken, bir taraftan da Allah’ın Rabbani izzet ve ikramlarına kavuşacaktır.

Allah ile baş başa geçirilen vakitlerin niteliği ve niceliği müslümanın kimliği ve kişiliğini belirleyici kılar. Namaz ile insan beş vakitte Allah ile buluşur. Teheccüd ile mümin gecenin derin anında Allah ile buluşur. Kulun duası, Allah ile buluşmanın ve konuşmanın perdesiz halidir. İtikafa giren müminler, Allah’ın evine konuk olur ve Allah’ın onlara sunacağı nimetlerden istifade ederler. Hacca ve umreye giden Müslümanlar, bu kutlu yolculukta Allah’a varmanın, buluşmanın, dertleşmenin fiili varoluşunu yaşarlar. Amelinde, sözünde, niyetinde Allah’ı merkeze alan insan, her an Allah’ın yardımı ve rahmetinin şemsiyesi altındadır.

İnsanlar ne zaman ki; Sabah Namazı ile işe başlayıp, Yatsı Namazı ile uyurlarsa dengelerini bulacaklardır. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çeviren modern zaman insanın tüm dengesini alt üst etmiştir.

Namaz(Salat)’ı nerede olursa olsun, en az iki kişi var ise cemaat oluşturularak kılınması veya mevcut varolan- devam eden cemaatle eda etmenin değeri, fert olarak kılmaya göre daha anlamlı ve değerlidir. Bu anlam ve değerlerden biri de; Allah yolunda yani; iman, hayır, iyilik, adalet, özgürlük yolunda bir hareket, çaba, gayret, faaliyet, girişim görürseniz tabi olunuz, anlam yönünden aynı davaya inananları bir akışa davet edilmesinden gelmektedir. Ey Müslümanlar! Safları sıklaştırın! Safları kaynaştırın! Safların arasına insi ve cinni fitnenin girmesine izin vermeyin! Saflardaki boşlukları doldurun! Saflarda gevşeklik gösterenleri uyarın! Saflarınızı namazda, ticarette, mescidte ve Kabe’de gözden geçirin. Safları bozmakta ısrar edenleri aranızdan çıkarın! Saflarınızı tevhid, adalet, özgürlük ve emek için oluşturun! Saf saf cihada çıkın! Saflarınızı- safınızı belli edin! Saflarımız Allah için olsun!

Sabah Namazı Vaktidir…

Uykudan uyanış, ölümden diriliş vaktidir.

Güneş Tekbir halindedir.

Niyet etmiş, elleri kulağındadır.

Günün Fatiha’sıdır.

Güneşin aydınlığı yırtarken karanlığı, Ezan’ın çağrısı ruhları diriltmektedir.

Bugün büyük bir mücadele- imtihan olacak, hazırlanma vaktidir.

Hiç uyku tutmayan Allah için uykusundan feragat etme vaktidir.

Güne büyük kurtuluş müjdesini alarak başlamaktır.

Belki de ömrün son gününe girerken tevbesini yenilemektir.

Günün rahmetini- bereketini kuşanmaktır.

“Esselatu hayrun minen nevm” Namaz (Hareket- Dua- Mücadele- Şükür- İbadet)

Uykudan (Tembellikten- Ertelemecilikten- Gafletten- Hareketsizlikten) daha hayırlıdır.

Vakit, sabah namazı vaktidir.

Kadkametisselâh…

Haydi Namaza…

 

Öğle Namazı Vaktidir…

Gün ilerlemiştir.

Güneş kıyamdadır, huzurundadır Allah’ın…

Fabrikada, okulda, kurumda, tarlada, hastanede, işlere yetişme çabasında…

Rızık peşindedir insanoğlu…

Eşya, para, mevki, makam, mülk telaşı sarmıştır.

Ama bütün bunların unutturduğu- unutturabildiği “Allah” var ve çağrı yenilenir.

Bir Salat’tan- canı ve malı ile Allah yolunda mücadele ederken, diğer Salat’a- Namaza çağrılır.

Çağrılır ki; Allah’a ahdini yenilesin…

Çağrılır ki; günahlarından- hatalarından- haramlardan arınsın…

Çağrılır ki; kardeşleriyle insanlığın kurtuluşu için istişare edebilsin.

Çağrılır ki; dünyanın güpegündüz vakti telaşıyla unutturduğu hakikatleri görebilsin.

Hayyalesselâh…

Öğle namazı vaktidir.

 

İkindi Namazı Vaktidir…

Eğilirken Güneş, rükûa…

Aydınlık günün sonuna yaklaşılmaktadır.

İşlerde toparlanmaya doğru gidilmektedir.

Akşam için eksikler tamamlanmaktadır.

İnsan akıştaki yerini almış, telaşı artmıştır ama bu akışın sahibiyle buluşması vaktidir.

Ayrılmadan önce şehirden, çarşıdan, sokaktan…

Buluşma vaktidir.

Şükür vaktidir;

Verilenlere, alınanlara, eksilenlere… Şükür daima şükür…

Şahit olunan şehirden, şahitliğinin muhasebesini yapmak için yönelir Rabbine…

Hayyalelfelâh…

İkindi namazı vaktidir.

 

Akşam Namazı Vaktidir…

Güneş secdeye kapanmıştır.

İnsan evine, yurduna dönmüştür.

Biten bir günün muhasebesini yapacaktır.

Rabbiyle hasbihaldedir.

Zararını, kazancını, iyiliklerini, kötülüklerini, bildiklerini bilmediklerini orta yere döker.

Döker ki, bir gün her şeyin ortaya döküleceği güne hazırlıklı olsun.

Allahu Ekber…

Akşam Namazı Vaktidir…

 

Yatsı Namazı Vaktidir.

Güneş çekilmiş son oturuştadır.

Gece örterken şehri…

Hayat bir ölüme durmuştur.

Ölümün provasını yapmadan önce son çıkış, son söz, son buluşma gerçekleşecektir.

Biraz sonra amel defterleri açılacak.

Gün boyunca, imtihanın devam ettiği süre içinde yazılanlar eline verilecek.

Yazılanlardan hiçbir eksik ve fazla olmaması şaşırtacak insanı.

Yeni bir diriliş için hazırlık vaktidir.

La ilâhe İllallah…

Yatsı namazı vaktidir.

 

Teheccüd(Gece) Namazı vaktidir.

İnsan ile Allah büyük buluşması…

Gecenin en derin anında, büyük yalnızlığın odağında Rabbi ile buluşma…

Seslerden, sözlerden, zamandan, mekandan bağımsız bir buluşma…

Derdini, sakladıklarını, unuttuklarını, bildiklerini, sevdiklerini Allah ile paylaşır.

Kalk yırt uyku perdesini… Herkes uyurken sen uyanık… Herkes için, kendin için, dünya için… Allah’a aç yüreğini… Konuş, dertleş, danış, paylaş, bildir… Şuurun, aklın, kalbin en uyanık olduğu anda…

“Sabah yakın değil mi?” Hud- 81

Biraz daha sabır… Yapılan dualar kabul görecek, beklenen sabahlar gelecek, umutlar gerçekleşecek.

 

Namaz Vakitleri;

İnsanın Allah ile sözleşmesini her daim yenilediği anlardır.

İnsanın kendi kendisiyle yeniden tanıştığı, yalnızlık ikliminde muhasebe ettiği müstesna vakitlerdir.

İnsanın toplumsal dayanışma ve kardeşlik iklimini her daim soluduğu zamanlardır.

İnsanın ruhen- aklen ve kalben dirildiği, nefsini kontrol altına aldığı irade beyanıdır.