“Yahya’nın Diriltici Daveti”
En sevdiğim dertlerimden birinin de Allah yolunda davet olduğunu söyleyebilirim… Böylesi bir dert ile dertlendirdiği için Rabbime hamd ediyorum… Bu amaçla yeryüzünü gezdikçe benden çok daha fazla bu dert ile çırpınan güzel davetçi kardeşlerimi gördükçe ne kadar çok hamd etmem gerektiğini fark ediyorum… Sözü son Danimarka programıma getirmek istiyorum… Kopenhag Valby Camisinde tanıştığım mühtedi davetçi Yahya kardeşimi bir daha unutabileceğimi sanmıyorum… Önce kendi hidayet öyküsünü paylaştı… Sonrasında Danimarka şartlarında çarpıcı davet çalışmalarından kesitler sundu…
‘’Aslen Etiyopyalı Hıristiyan bir ailenin çocuğu idim… İsmim Yuhanes, babam papazdı… 19 yıl önce İslam’la şereflendim, şimdi 45 yaşımda, ismim Yahya…
Benim öyküm çok sevdiğim Uruguay’lı bir arkadaşımın Müslüman olması ile başladı…
Onun Müslüman olması çok zoruma gitti… Yakın arkadaşım nasıl böylesi yanlış bir yola girebilirdi? Bu tercih bana yönelikte bir ihanetti… Uruguaylı’yı tekrardan Hıristiyanlığa çekmek için İslam’ın çelişkilerini ve yanlışlarını incelemeye başladım… Kendisi ile sürekli ilgileniyor ve tartışıyordum… Sonunda şunda karar kıldık… İslam ve Hıristiyanlık konusunda bir tartışma yapacağız, kim galip gelirse diğeri onun dinini kabul edecekti… Çetin bir tartışmaya girdik, sonuç alamadık, aramız iyice açıldı…
Artık İslam’la amansız bir savaştayım… Amcalarımda papazdı, onlardan destek istedim… Onların bu konularda bir ömürlük tecrübeleri vardı… Onların desteği ile İslam’a yönelenleri ezip geçeceğimi düşünüyorum… Fakat amcalarım ‘tartıştığın arkadaş çevreni terk et, kafan karışmasın’ tavsiyesinde bulundular… Sorularıma doyurucu cevaplar alamadım… Yavaş yavaş Hıristiyanlığın yetersiz kaldığını fark etmeye başladım… Aile ve akrabalarımı terk ettim, onları bu konularda aciz ve yetersiz gördüm…
Kendi çapımda araştırmalarımı sürdürüyordum… Bu arada Kur’an’ı inceleyemeye başladım… Kur’an’ı sorguluyordum… Savunmadan karşı saldırıya geçmiştim… Süreç içinde Kur’an’da Hz. Meryem ve Hz. İsa ile ilgili ayetlerle yüzleştim… Çok etkilenmiştim… Kur’an’ın anlatımı ve tanıtımı çok farklı ve oldukça gerçekçi idi… Ben kendimi kapatmaya çalışsam da Kur’an beni içine çekmişti… Ruhuma işliyordu, uykumu açıyor, zihnimi aydınlatıyordu… İncil’in aksine Kur’an’ın tek kitap olduğunu tüm dünya da aynı Kur’an’ın değişmez ve korunmuşluğunu öğrenince teslim olmak dışında bir seçeneğim kalmamıştı… Hıristiyanlığın yanlışlarını ve yetersizliğini güzelce özetleyen bir makaleyi de okuyunca sabaha Müslüman olma kararı ile uyandım… Kilise’nin iç çelişki ve tutarsızlığını yakından tanıma imkânım olmuştu… Artık yeni rotamı netleştirdim…
Özellikle Kur’an’ın sırasınca meydan okuması, hayatın tüm üniteleriyle ilgili hükümler içermesi çok ilgimi çekmişti… Çünkü İncil’de böyle bir bütünlük yoktu…
Başlangıçta İslam’a girer, bir çelişki bulursam terk ederim diyerek yöneldim… Fakat yıllardır bir hata bulamadığım gibi yüzlerce kişinin hidayetine Rabbim beni vesile kıldı… Sadece bu Ramazan ayında 9 kişi, iki hafta önce de 3 kişi iman etti…
Sayı vermek istemiyorum, nefsimde oluşacak gururdan endişe ediyorum.. Gün yok ki güzel bir sürpriz ile karşılaşmayayım…
Geçenlerde geçn bir hanımefendiye tebliğimi yaptım, şehadet getirdi… Bir müddet sonra nişanlısı olan delikanlı ile geldi o da Müslüman olmuştu… Bilahare delikanlının ailesi İslam’a merak sardı ve çok güzel neticeler hâsıl oldu…
İnsanlar İslam’ın insana verdiği değeri ve İslam nizamının topyekün yaşama kattığı anlamla buluştukça İslam’da karar kılıyorlar…
Köpeğini çocuğundan bile daha çok seven hayırsever bir bayana Rasullulah’ın susuz bir köpeğin susuzluğunu gideren kişiye övgü dolu hadisi şerifini anlattım, kadın duygulandı, İslam’ı araştırmaya başladı ve Müslüman oldu…
Aynı bayanın annesi hukukçu idi, ona da İslam ceza hukukunu anlattım; İslam hukukunun caydırıcı, ıslah edici sonuçlarını paylaştım… İslam’ın hukuk sistemini duyunca önce şaşırdı, sonra araştırdı, etkilendi ve İslam’la şeref buldu… Aynı aileden iki kişi İslam’a girince evde ki abla da İslam’a yöneldi… Ve üçünün mutluluk ve huzur gözyaşları döktüğüne şahit oldum…’’
Daveti ile ruhlara diriltici dokunuşlar yapan Yahya’ya doyamadım… Sizlere sadece tadımlık bir paylaşımda bulundum… Zamanın ruhunu yakalamış, hikmetle davetin adeta adresi olmuş bu güzel insandan öğrenmemiz gereken çok şeyler olduğunu gördüm…
Avrupa’ya davet niyeti ile gitmiştim… ‘Davet nasıl yapılır?’ dersimi aldım, şimdi dönüş yolundayım… Anladım, mesaj vermek için yola çıkan bizlerin mesaj almaya da açık ve hazır olmaları gerekiyor…