AKSA TUFANI

Soluk soluğa süratle koşanlara…

Kıvılcım saçanlara …

Sabah vakti baskın yapanlara …

Tozu dumana katanlara …

Derken bir topluluğun ortasına dalanlara, andolsun! (Adiyat/1…5)

 

Tarihin kalbinin attığı Filistin’de, şehid Şeyh Ahmet Yasin’in, minicik elleri kocaman yürekleriyle tankların karşısına dikilen küçük generalleri büyüdü ve şehid Şeyh İzzeddin el-Kassam’ın 1931’de işgalci İngiltere’ye karşı yaktığı direniş meşalesini yeniden tutuşturdu!

Bir sabah vakti, kıvılcımlar saçarak siyonist işgal güçlerinin ortasına dalan İzzettin el-Kassam tugayları bir tufan oldu ve zihinlere örülmüş korku duvarını yerle bir etti.

Küresel emperyalizmin insanlığın algısına diktiği o korku duvarı, iki temel üzerine yükseltilmişti: 1- Mossad öyle büyük bir istihbarat teşkilatıdır ki, kendisinden habersiz nefes bile alınmaz. 2- İsrail üstün silah teknolojisine sahip öyle güçlü bir devlettir ki, demir kubbesi aşılmaz, gücüyle baş edilmez!

İşte Aksa tufanı operasyonu alim-i mutlak kabul edilen mossad putunu ve kadir-i mutlak kabul edilen İsrail putunu yerle bir etti. Allahu ekber! Bu en büyük zaferdir!

Allah’ın yardımıyla korku duvarı yıkıldı ve o korku duvarının perdelediği şu ayeti kerimeler bir daha inmeye başladı yüreklere:

“Onların kalplerinde size karşı duydukları korku, Allah’a karşı duydukları korkudan daha baskındır. Bu, onların anlamaz bir toplum olmaları sebebiyledir.

Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları birlik sanırsın. Hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır.” (Haşr Ayet:13-14)

Küresel emperyalizmin bağrımıza sapladığı bir hançer olan bu ahmaklar sürüsü yetmişbeş yıldır her gün canlı bir bedenden et koparırcasına adım adım topraklarımızı işgal etmeye devam ediyor.

Ve her zaman olduğu gibi bugün de mücahitlerin karşısına çıkamaya cesaret edemeyen bu korkaklar sürüsü, duvarlar ardından ve uçaklardan Gazze’de sivil hedefleri bombalayarak katliamlarını sürdürüyorlar…

Bütün dünyanın gözü önünde…

Kahrolasıca Amerika’nın, Avrupa’nın apaçık desteğiyle…

İslam coğrafyasındaki yöneticilerin utanç verici sessizliğinde…

Zulmün ayyuka çıktığı, ABD ve İngiltere’nin siyonist işgalcilere destek için savaş uçaklarını bölgeye sevk ettiği; İslam coğrafyasında yöneticilerinin suskunluğuna isyan edercesine sokaklara dökülen halkların zulme karşı haykırışlarının semayı titrettiği bu tablo büyük olayların habercisidir.

Evet, dünya büyük hadiselere gebe…

Allah Resulü’nün (sav) haber verdiği, Yüce Rabbimizin kitabında açıkça yer verdiği büyük hadiselerin ayak seslerini duyar gibiyiz.

Şöyle buyuruyor Yüce Rabbimiz:

“İsrailoğullarına kitapta şöyle bildirdik: “Andolsun yeryüzünde iki kere bozgunculuk çıkaracak ve muhakkak büyük bir taşkınlık göstereceksiniz.

Nitekim bu ikiden birincisinin vakti gelince üzerinize pek zorlu kullarımızı gönderdik ve onlar evlerin aralarına kadar girip (sizi) araştırdılar. Bu yerine gelecek bir vaaddi.

Sonra tekrar onlara karşı size yeniden imkân verdik. Sizi mallarla ve oğullarla destekledik ve sayıca daha kalabalık hale getirdik.

Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz o da kendi aleyhinizedir. Sonuncu vaad geldiğinde (öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi kötü duruma soksunlar, ilk keresinde girdikleri gibi yeniden Mescid’e girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın edip bıraksınlar.

Umulur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ama eğer siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (cezaya) döneriz. Cehennemi kâfirler için kuşatıcı (bir zindan) yaptık.” (İsra/ 4…8)

Ve şöyle haber veriyor Peygamberimiz (sav):

“Müslümanlar ile Yahudiler büyük bir savaş yapmadan kıyamet kopmaz. O savaşta Müslümanlar Yahudileri mağlub edecektirler. Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek “Ey Müslüman, Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür!”diyecek. Sadece ‘gargat’ ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır.” (Müslim/ Fiten, 82)

Allah’ın izniyle o günler yakın!

Kudüs’ün özgürlüğüne kavuşacağı; İslam’ın, adaletiyle dünyayı dolduracağı günler yakındır!

Bugün olmazsa yarın, ama mutlaka!.. Biz olmazsak çocuklarımız, onlar olmazsa torunlarımız Özgür Aksa’da omuz omuza saf tutacağız!

Allah’ın vaadine şeksiz imanımızla, Siyonist İsrail’e, destekçilerine ve şeytani küresel emperyalizmin kodamanlarına Kur’an’ın diliyle sesleniyoruz:

“İnkâr edenlere de ki: “Pek yakında yenileceksiniz ve topluca cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne

kötü bir yataktır.” ( l- İmran/12)